Kendi duygusallığınızla nasıl başa çıkabilirsiniz?

Kendi duygusallığınızla nasıl başa çıkabilirsiniz?
Kendi duygusallığınızla nasıl başa çıkabilirsiniz?

Video: Stresle başa çıkmanın en iyi yolu (4K) 2024, Haziran

Video: Stresle başa çıkmanın en iyi yolu (4K) 2024, Haziran
Anonim

Duygusallığın artması bir kişinin doğuştan gelen bir niteliğidir, ancak bu çok sık gerçekleşmez. Kural olarak, aşırı duyarlılık, özellikle gözyaşı, uykusuzluk, depresif ruh hali ve güç kaybı gibi belirtiler gözlenirse, belirli bir patolojiyi gösterir. Birlikte, bu duyguların bastırılmasından kaynaklanan depresyon veya aşırı çalışma anlamına gelebilir. Bu duygusallık oldukça başarılı bir şekilde ele alınabilir.

Kullanım kılavuzu

1

Artan duygusallık, bir kişinin duygularını uzun süre bastırması gerektiğinde ortaya çıkar. Örneğin, duygularınızı göstermenin bir zayıflık olduğu düşünülen bir durumda kendinizi bulmak zorunda kalırsanız, o zaman “taş bir yüz” tutmaya çalışacaksınız. Ancak bir kişinin kendi duygularını uzun süre kısıtlamak imkansızdır, er ya da geç bu, devreye giren ilk “valf” den kurtulmaya çalışacak, bu da herhangi bir önemsiz olabilir. Bu yüzden duygusallık saldırıları ani olabilir, tamamen önemsiz şeylerden bile kaynaklanır. Duygularınızı ne kadar çok bastırırsanız, daha sık bir çıkış yoluna ihtiyaçları olur.

2

Kendinize karşı dürüst olmaya çalışın. Kendinizi hissetmenizi yasakladığınız bir şey var mı? Sürekli olmadığın biri olduğun bir duruma düşüyor musun? Tabii ki, en etkili yol bu tür durumlardan kaçınmaya çalışmak ve hayatta doğal davranmak olacaktır. Ancak bu her zaman mümkün değildir.

3

Duygularınıza kontrollü bir çıkış sağlamak için basit bir egzersiz yapmaya başlayın. Mümkün olduğunca sık, en az on, ancak günde yaklaşık yirmi kez daha iyi, durun ve kendinize şu soruyu sorun: “Şu anda ne hissediyorum?”, Kendinize şu anda sorarak başlayın. Duyguları ve içsel hisleri sıralayın. Sadece sizi kucaklayan en önemli ve güçlü duygulara değil, aynı zamanda duyguların küçük tonlarına ve nüanslarına da dikkat edin. Herhangi bir yere, örneğin telefonunuzdaki notlara yazmak en iyisidir. Bunu bir hafta boyunca yap.

4

Duygularınızı birkaç kelimeyle tarif ettiğinizi göreceksiniz. Genellikle iki düzineden fazla işe alınmazlar. Gelecek haftaki zorluk, tanımlayıcı terimlerin sayısını iki katına çıkarmak. Duygularınızı mümkün olduğunca eksiksiz bir şekilde açıklayın. Durumunuzu doğru bir şekilde karakterize ederse, eşanlamlıları, metaforları kullanın, duygulara "yabancı" kelimeleri kullanın. Örneğin, "eski bir tuğla gibi yorgun", "bir balon gibi ilham verdi" vb.

5

Üçüncü hafta boyunca, sadece kendinize duyguları sormakla kalmaz, aynı zamanda etrafınızdaki insanlara daha yakından bakmaya ve nasıl hissettiklerini düşünmeye çalışın. En yakın olanlar bu konuda tereddüt etmeden sorulabilir. Tabii ki, ilk başta insanlar şaşıracak, ama belki o zaman oyununuzu kabul edecekler. Çocuklar özellikle istekli ve ilginç. Bu aynı zamanda duygusal kelime dağarcığınızı da genişletecektir.

6

Tüm bu egzersizleri sürekli yapın. Her iki haftada bir, başına gelen değişiklikleri kaydetmeniz gereken bir “rapor” yazın. Bu sadece ilginç olmakla kalmayacak, aynı zamanda gözlerinizdeki refahınızdaki olumlu değişikliklere de açacaktır, aksi takdirde dikkat etmemiş olabilirsiniz.

Dikkat et

Duygusallığınızı fethetmeye ve boyun eğmeye çalışmanıza gerek yok. Bunlar duygulardır - onlara "yasal" bir çıkış vermeniz gerekir, aksi takdirde er ya da geç onlar için inşa ettiğiniz tüm barajları süpürürler.

Yararlı tavsiyeler

Tüm bu alıştırmalar duygularınızı gerçek dünyaya aktaracaktır. Bilinçaltınıza, duygularınızı kabul ettiğinizi ve tezahür etmelerine izin verdiğinizi hissedebildiğinizi açıkça belirtiyorsunuz. Ahlaksız duygusallığın nedeni kendiliğinden kaybolacaktır.